Erkeklerden Kadınlara Geçen Bir Kavram: Topuklu Ayakkabı

15-08-2022 14:23
Erkeklerden Kadınlara Geçen Bir Kavram: Topuklu Ayakkabı

Topuklu ayakkabılara tarihteki ilk formlarıyla 10. yy`da rastlıyoruz. Pers ordusunun çok fazla sayıda süvariye yani atlı birliğe sahip olması ve bu süvarilerin hücum esnasında ok atmakta zorlanmalarını ortadan kaldırmak amacıyla ayaklarını üzengilerinde tutmak için giydikleri ayakkabılar, günümüz stilettolarının öncüleri.

Topuklu ayakkabılar o dönemlerde yüksek sosyal statüyü, askeri cesareti, yüksek görüşü kısacası havalılığı temsil etmekteydi. Aynı yıllarda bir ata sahip olmak ise zenginlik ve statü simgesi sayıldığından topuklular da bu durumu destekleyen öğeler olarak yer almaktaydı.

16. yy`da Avrupa’da "chopin” adı verilen ve kadınlar tarafından giyilmeye başlanan, oldukça yüksek topuklu ve oldukça popüler olan bir terlik türü ortaya çıktı.

Sonraki yüzyıllarda İran - Rusya, Almanya ve İspanya liderlerinin diplomatik ilişkileri, askeri uzantıları topuklu ayakkabıların statükosunu taşıyarak onların birer askeri simge şeklinde bilinir hâle gelmesini sağladı. Böylece topuklu ayakkabı kralların, prenslerin, asilzadelerin kullandığı ayakkabı oldu. Topukların boyutları ise kişilerin sahip oldukları statüye göre değişmekteydi.

Dönemin önemli devlet adamlarını, arşidüklerini ve daha pek çok tarihi simgeyi yüksek topukluları, dar çorapları, bol pantolonları ve baldırlarını ön plana çıkaracak iddialı pozlarıyla hatırlıyor olmalısınız.

XIV. Louis, tarihteki en ünlü topuklu ayakkabı giyen kişi unvanına sahip. Hatta topuklu ayakkabı ile ilgili pek çok kuralın altında imzası bulunuyor. Bu kurallardan birine göre topuk ne kadar yüksek ve kırmızıysa bu topukları giyen kişi de o kadar güçlüydü. Bu nedenle XIV. Louis tarafından sadece soyluların topuklu ayakkabı giyebileceklerine dair bir ferman yayımlatıldı.

Topukların özellikle kırmızı olmasının sebebi ise bu topukları giyen kişinin onları kirletmeyecek kadar zengin ve düşmanını topukları altında ezebilecek kadar güçlü olduğunu göstermekti.

Devrim ile Değişen Topuklular!

1789`da gerçekleşen Fransız Devrimi ile topuklu ayakkabılara dair süregelen kabuller değişti. Topuklu ayakkabılar, dönemin aristokrasisinin en önemli ve en çarpıcı simgesi olduklarından devrim başladıktan sonra kimse canından olmak istemediğinden kraliyet ile hiçbir bağlantılarının olmadığını ispatlamak isteyen kişiler bu amaç doğrultusunda topuklu ayakkabı giymeyi bıraktılar.

Rönesans ve Aydınlanma Çağı`nın etkileriyle erkekler topuklu ayakkabı giymeyi bırakmış durumdaydı. Yüksek topuklar fazla "kadınsı” görülmeye başlanmıştı.

19. yy`ın ikinci yarısında yüksek topuklar tekrar hayata karışmaya başladı ve bu dönemde lüksün ve modanın temsilcisi oldu. Bu dönemde gerçekleşen Sanayi Devrimi ve makineleşmenin etkileriyle özellikle de 1830`da dikiş makinesinin icadı sonrası gerçekleşen seri üretim imkanlarıyla topuklu ayakkabılar daha geniş kitlelere ulaştı. Bu dönemde gelişen film sektörünün etkisi, Marilyn Monroe ve Audrey Hepburn gibi ikonlar da topuklu ayakkabıların popülerliğini her geçen gün arttırıyordu.

1980`li yıllarda Madonna, Freddie Mercury, David Bowie gibi ikonlar da moda anlayışlarını tanımlamak amacıyla topuklu ayakkabıları sıkça kullandılar. Atlı birliklerden Avrupa`ya, Venedik`ten Fransız saraylarına, Marilyn Monroe`dan David Bowie`ye; savaşlardan, politikalardan, kültürel ve etnik değişimlerden sonra günümüze gelip ikonlaşan bir kavram: topuklu ayakkabı.

IdeaSoft® | Akıllı E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.